4 Mayıs 2012 akşamı Çanakkale’ye gitmek üzere, 25 komisyon üyesi arkadaşımız ile yola çıktık. Sabah erken saatlerde rehber eşliğinde geziye başladık.
İlk gördüğümüz yerler tabyalar oldu. Savaş zamanından kalan toplar ve cephanelikler gördük ” isimsiz topçu yüzbaşı şehitliği”, “tarihe saygı anıtı”, Çanakkale Boğazı’na nazır denizden geçen herkesin görüp okuyacağı ‘Dur Yolcu kitabesi’ burada, Eceabat ilçesi merkezinde kilit bahir kalesi hattında yer almaktadır.
Kilit bahirden alçı tepe civarına ilerleyip’ ilk şehitler anıtını, Seddülbahir Cephane Şehitliğini, Rumeli Mecidiye Şehitliği Anıtını ve Seyit Onbaşı için yapılan anıtları’ gördük. Araçla biraz ilerleyip ‘havuzlar anıtına’ ve hilalle yıldız şeklinde yapılmış’ Şahin Dere Şehitliğini’ gördük. Savaşta Gelibolu yarım adasının Ertuğrul Koyuna çıkartma yapan 3000 İngiliz askerini, 67 askeriyle 10 saat mavzer atışlarıyla sahilde tutan ve düşmanın karşısında bir tümen olduğunu zannettiği çıkartmada şehit düşen ‘Yahya çavuş ve silah arkadaşlarının şehitlikleri’ de burada bulunmaktadır. Savaşta şehit düşen bütün askerlerimizin adı tespit edilmiş ve hepsinin adının yazıldığı’ temsili şehitlik’ yapılmıştır, ‘Meçhul Askerin mezarı ‘da burada bulunmaktadır. Çanakkale’nin simgesi haline gelmiş olan ‘Çanakkale Şehitler Abidesi’ni ‘gördük. Kitabeler ve kabartmalarla savaş abidenin üzerine işlenmiştir.
Conkbayırı mevkisinde savaşın ne kadar çetin, kanlı geçtiğini anlatan’ kanlı sırt anıtı’ yer alır.’ Arı burnu şehitliği ve anıtından’ sonra Anzakların mevzilendiği ‘Anzak Koyu Yazıtını’ gördük burada tarihe düşülmüş derin notlar halinde savaşın fotoğrafları bulunmaktadır. Conkbayırında ‘Atatürk Anıtı’ Atatürk’ün saatinin parçalandığı yer ve Conkbayırında şehit düşenlerin mezarları bulunmaktadır. Yaralı Anzak askerinin siperine taşıyan Türk askerine minnet için ‘Mehmetçiğe saygı anıtı’ (Avustralya valisi tarafından kanlı sırtta yaptırılmıştır) yine bu bölgede hala dokusunu koruyan doğal siperler ve tüneller bulunmaktadır. Çanakkale’yi denizden alamayan düşman kuvvetlerinin kara savaşları başlatması sonucunda Atatürk’ün “Savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum.” dediği birliklerden biri olan 57. alay 3 gün içinde 682 olan mevcudunun tamamını şehit vermiştir. Yerlerine gelen askerlerinde şehit olmasından dolayı birlikte 57. alay bulunmamaktadır, bu kahraman alay için Gelibolu yarım adasında kanlı sırtta’ 57. Piyade Alayı Şehitliği’ yaptırılmıştır. Burada yatan şehitlerin en küçüğü 9 yaşındaki saka çocuktur.
Ziyaret ettiğimiz tüm bu yerler; bizlere bu ülkenin nasıl bir bedel karşılığı korunduğunu neden tüm varlığımızla ona sahip çıkmamız gerektiğini hatırlattı. Bizlere oraları görme imkânı sağlayan Sayın Tuncay SERGEN Bey’e teşekkür ederiz.
Tüm şehitlerimize bu vatanı bizlere bırakabilmek için feda ettikleri canları için minnettarız, üzerimize düşeni yapıp ülkemizi koruyup, yücelteceğiz.
Bursa Gezisi
Osmanlı Devletinin ilk başkenti Bursa’da ilk adresimiz Ulu Camii(1. Bayezid tarafından 1396-1400de yaptırılmış) oldu. Camiiyi gezip dualar ettik. 20 kubbesi bulunan eser caminin en klasik ve anıtsal örneğidir. Taş bir han olan Koza Han Bursa’nın tarihi dokusunu yansıtan yapılardandır. Osmanlı Devleti kurucusu Osman Gazi ve oğlu Orhan Gazi’nin türbelerini ziyaret ettik . Yeşilin hakim olduğu güzel doğasını kuşbakışı izledik.Daha sonra meşhur Bursa iskenderini Kebapçı İskender’de yedik. Kahvelerimizi içip sohbet ettik.Bursa’nın anıt ağaçları arasında en çok tanınan İnkaya Çınar’ına gittik. Burda meşhur ballı kaymaklı meyve salatası yedik. Çınar Osmalının en eski köylerinden biri olan İnkaya köyündedir ve burda 6 asırdır yaşamaktadır dalları bır ağaç kalınlığında boyu 35 mt kadardır, ayrıca köy halkına geçim kaynağı olmuştur.